Oyuncu, yazar, yönetmen Koffi Kwahulé 1956 yılında Abengourou'da (Fildişi Sahili) doğdu. Abidjan'daki Ulusal Sanat Enstitüsü'nde, Ecole de la rue Blanche'da oyunculuk okudu ve Paris III - Sorbonne Üniversitesi'nde tiyatro alanında doktorasını tamamladı. Aynı üniversitede ders vermeye devam etmektedir.
Lansman, Actes-Sud, Acoria ve Théâtra
Oyuncu, yazar, yönetmen Koffi Kwahulé 1956 yılında Abengourou'da (Fildişi Sahili) doğdu. Abidjan'daki Ulusal Sanat Enstitüsü'nde, Ecole de la rue Blanche'da oyunculuk okudu ve Paris III - Sorbonne Üniversitesi'nde tiyatro alanında doktorasını tamamladı. Aynı üniversitede ders vermeye devam etmektedir.
Lansman, Actes-Sud, Acoria ve Théâtrales tarafından yayınlanan, yaklaşık yirmi dile çevrilen ve Avrupa, Afrika, Latin Amerika, ABD, Kanada, Japonya ve Avustralya'da prömiyeri yapılan otuz civarında oyunun yazarıdır. Ocak 2016'dan beri Carole Thibaut'un yönettiği CDN de Montluçon'da yardımcı yazar olarak görev yapmaktadır. Ağaçların Kokusu ile 2017 Dramatik Edebiyat Büyük Ödülü'nü ve 2018 Bernard-Marie Koltès Ödülü'nü aldı. Koffi Kwahulé bir Chevalier des Arts et des Lettres'dir (Edebiyat Şövalyesi). Oyunları dünyada birçok dile çevrildi ve oynandı. Türkçeye çevrilmiş bazı oyunları: Jaz, Big Shoot, BiraFabrikası, Blues-S-cat, Ağaçların Kokusu, Close Up, Boxer ve Bize Amerika lazım!
1982 Ankara doğumlu, Ankara Tevfik Fikret Lisesi ve Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nü bitirdikten sonra Paris III Sorbonne Nouvelle' de tiyatro mastırı yaptı. Üç sene Paris’te yaşadı, Mim Corporel, clown ve beden çalışması üzerine bir çok atölyeye katıldı.
2007’de Fransa’da Leela Alaniz’in sanat yönetmeni olduğ
1982 Ankara doğumlu, Ankara Tevfik Fikret Lisesi ve Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nü bitirdikten sonra Paris III Sorbonne Nouvelle' de tiyatro mastırı yaptı. Üç sene Paris’te yaşadı, Mim Corporel, clown ve beden çalışması üzerine bir çok atölyeye katıldı.
2007’de Fransa’da Leela Alaniz’in sanat yönetmeni olduğu Pas de Dieux fiziksel tiyatro ekibiyle ve 2013’te Gürcistan’da Beso Kupreishvili (Fingers theatre) ile çalıştı.
2014-2019 yılları arasında Moda Sahnesi’nde Roberto Zucco, En Kısa Gecenin Rüyası, Arıza (Blue-s-cat), Ağaçların Kokusu oyunlarında oynadı.
2021’de Yeşim Coşkun ile Gelişine Vole isimli dans gösterisinde yer aldı ve Ajit Tiyatro’da Mehmet Ali Nuroğlu ile Murat Ferhat’ın Bu gece bir cinayeti örteceğiz oyununu sergiledi.
2022’de Hokuscorpus’u kurdu, Ulaş Akşit’in oynadığı Koffi Kwahulé’nin Close up oynunu çevirdi ve yönetti.
2022 Ekim’inden bu yana Oyun Atölyesi’nde Muharrem Özcan’ın yönettiği Acındırma Propoganda Birimi (Yeton Neziray) oyununda Yazar’ın Karısı’nı oynamakta.
Çevirilerini yaptığı ve sahnelenen oyunlar: Big Shoot (Koffi Kwahulé) ,Roberto Zucco (Bernard-Marie Koltès), Bira Fabrikası (Koffi Kwahulé), Köleler Adası (Marivaux), Arıza (Blue-s-cat) (Koffi Kwahulé), Ağaçların Kokusu (Koffi Kwahulé), Close up (Koffi Kwahulé).
Kadir Has Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Oyunculuk Bölümü mezunu. Çalıştığı bazı oyunlar:
-2011-2012 Trendeki Yabancılar
Yazan: Patricia Highsmith -
Yöneten: Neil Fleckman
- 2012-2013- Duru Tiyatro, Aynada Kendiyle Karşılaşan Milyonlarca Ayna
Yazan-Yöneten:
Yezdan Kayacan
- 2013-2014 Mekan Artı
Romeo&Juliet
Yöneten: Özlem Özhabeş
- 20
Kadir Has Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Oyunculuk Bölümü mezunu. Çalıştığı bazı oyunlar:
-2011-2012 Trendeki Yabancılar
Yazan: Patricia Highsmith -
Yöneten: Neil Fleckman
- 2012-2013- Duru Tiyatro, Aynada Kendiyle Karşılaşan Milyonlarca Ayna
Yazan-Yöneten:
Yezdan Kayacan
- 2013-2014 Mekan Artı
Romeo&Juliet
Yöneten: Özlem Özhabeş
- 2013-2014 Lysistrata Düşleri Yöneten: Ömer Akgüllü
- 2014-2015 Lunapark
Yöneten Serdar Biliş
- 2015-2016 Kadınlar Devleti Yöneten :Yücel -2016-2017 İnsandan Kaçan Yöneten:Yiğit Sertdemir
-2022 Close up Yöneten: Ezgi Coşkun
- 2023 Bro! Yazan ve Yöneten: Nadir Sönmez
2023- Alan Kadıköy- Kayıp Adımlar- Yöneten: Zeynep Özden
-2024 Hayvan Çiftliği- Oyun Atölyesi, Yöneten: Barış Erdenk
Fiziksel tiyatro konusunda uzmanlaşmış Fransız-Brezilyalı yönetmen, oyuncu, oyuncu eğitmeni Leela, Parisli tiyatro topluluğu Pas de Dieux'nün sanat yönetmenidir. https://pasdedieux.com/
Avrupa’nın farklı ülkelerinde, Brezilya, Arjantin ve Singapur’da çeşitli gösteriler sergileyen Leela, halen LASALLE College of the Arts, School of Dance &
Fiziksel tiyatro konusunda uzmanlaşmış Fransız-Brezilyalı yönetmen, oyuncu, oyuncu eğitmeni Leela, Parisli tiyatro topluluğu Pas de Dieux'nün sanat yönetmenidir. https://pasdedieux.com/
Avrupa’nın farklı ülkelerinde, Brezilya, Arjantin ve Singapur’da çeşitli gösteriler sergileyen Leela, halen LASALLE College of the Arts, School of Dance & Theatre, Singapur'da tam zamanlı olarak hareket ve tiyatro dersleri vermektedir.
Leela, Paris III Sorbonne Nouvelle Üniversitesi'nden Sahne Sanatları dalında Dr. ünvanını almıştır. Kitabı “ The Thinking Body, the Dancing Mind, the Actor in her Search for the Lost Unit.” yakında yayımlanacaktır.
“The Dynamo-Rhythm of Etienne Decroux and His Successors “adlı çalışması, Ed Pomona College, Mime Journal'da çevrimiçi olarak yayınlanmıştır.
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü Dramatik Yazarlık ve Dramaturgi Ana Sanat Dalı’ndan 2022 yılında mezun oldu. 2017 yılında yazdığı Mağlubiyet Nişanı adlı oyun, Ulusal Suat Taşer Kısa Oyun Yazma Yarışması’nda Övgüye Değer Oyun Ödülü’ne layık görüldü. 2019-2021 yılları arasında TRT Türkü kanalı için r
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü Dramatik Yazarlık ve Dramaturgi Ana Sanat Dalı’ndan 2022 yılında mezun oldu. 2017 yılında yazdığı Mağlubiyet Nişanı adlı oyun, Ulusal Suat Taşer Kısa Oyun Yazma Yarışması’nda Övgüye Değer Oyun Ödülü’ne layık görüldü. 2019-2021 yılları arasında TRT Türkü kanalı için radyo programları hazırladı. 2022 yılında düzenlenen 1. Mahal Edebiyat Öykü Yarışması’nda Kendini Bilmez Sisifos adlı öyküsüyle dereceye girdi.
Çoğunlukla tiyatro ve dans alanında çalışıyor. Çağdaş sanat enstalasyonları resim, fotoğraf sergisi alanlarında da tasarımları bulunuyor. Mimar sinan üniversitesi devlet konservatuarı modern dans ana sanat dalında misafir öğretim görevlisi olarak dersler ve atölyeler yürütüyor.
Köşe Sanatçı Kollektifi A Corner in The World festivali ve Ol
Çoğunlukla tiyatro ve dans alanında çalışıyor. Çağdaş sanat enstalasyonları resim, fotoğraf sergisi alanlarında da tasarımları bulunuyor. Mimar sinan üniversitesi devlet konservatuarı modern dans ana sanat dalında misafir öğretim görevlisi olarak dersler ve atölyeler yürütüyor.
Köşe Sanatçı Kollektifi A Corner in The World festivali ve Olası işler topluluğu kurucularından.
Olası işler ile tasarımdan yola çıkan sahne prodüksiyonları üretiyor.
Son dönem çalışmalarında hareket anlatı, doğa ve ışık ilişkisi üzerine yoğunlaşıyor. Her alanda gösterişten uzaklaşma sadeleşme ve küçülmeye inanıyor.
Kadıköy Kooperatifi gönüllüsü, kompost yapıyor, bostan bakıyor, bisiklete biniyor.
24. Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri En Başarılı Işık Tasarımı adayı.
2008, Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Bölümü mezunu. 2009’da sinematografik mekanlar üzerine çalışmak için İstanbul Digital Film Academy’de ‘film yapımı’ eğitimi aldı. 2009-2015 yılları arasında, Pino Karavan'ın kurucu ortağı olarak tasarımlar geliştirdi. 2012-2016 yılları arasında Şanlıurfa’da, kalkınma programları kapsamında projeler üre
2008, Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Bölümü mezunu. 2009’da sinematografik mekanlar üzerine çalışmak için İstanbul Digital Film Academy’de ‘film yapımı’ eğitimi aldı. 2009-2015 yılları arasında, Pino Karavan'ın kurucu ortağı olarak tasarımlar geliştirdi. 2012-2016 yılları arasında Şanlıurfa’da, kalkınma programları kapsamında projeler üretti. Şimdilerde, dede toprağı olan Sapanca Yanıkköy’de ARSSA isimli deneysel üretim-etkinlik ve konaklama alanı işletiyor. Mimarlık mesleğinin üretim-tüketim döngüleri üzerinden; mekan(beden) teknoloji ilişkileri, kent, davranış bilimleri, varoluş vb gibi konularla ilgili kolaj, enstelasyon ve performatif işler üretiyor. 2017’den beri oyunculuk ve performans sanatları özelinde çalışmalarını sürdürüyor. Dünya’nın Eşlikçileri (2017), Görelilik Üzerine Veya Göre (2019), Filler Hakkında Konuşsak (2019), La Loba (2019), Gelişine Vole (2021) yer aldığı bazı
eserlerdir.
1994'te İstanbul'da doğdu. Beykent Üniversitesi Medya bölümünü yarım bıraktı. İstanbul'un çeşitli yerlerde sahne aldı, festival etkinliklerinde çalıştı. Piano, gitar vb enstrumanlar çalıyor. Müzik teknolojileri yardımıyla elektronik müzik icra eden bağımsız müzisyen.
1983 İstanbulʼda doğdu.
2008 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Çağdaş
Dans Ana Sanat Dalını bitirdi. Aynı bölümde yüksek lisans eğitimini 2019 yılında
tamamladı. Bir çok tiyatro topluluğu ile koreograf olarak çalıştı.
Kendi dans projelerini sahneye koyarken oyuncu ve dansçılarla ortak çalışmayı tercih ediyor.
4kap
1983 İstanbulʼda doğdu.
2008 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Çağdaş
Dans Ana Sanat Dalını bitirdi. Aynı bölümde yüksek lisans eğitimini 2019 yılında
tamamladı. Bir çok tiyatro topluluğu ile koreograf olarak çalıştı.
Kendi dans projelerini sahneye koyarken oyuncu ve dansçılarla ortak çalışmayı tercih ediyor.
4kapı 40makam ‘2011, En kısa Gecenin Rüyası-Moda Sahnesi ‘2015, Beyaz-12.Akbank kısa film festivali ’2016, Arıza-Moda Sahnesi ’2018, La Loba 2019, Gelişine Vole 2021, Bu birazcık dünden 2022 koreograf ve dansçı olarak dahil olduğu bazı eserlerdir.
1988 Kadıköy, İstanbul doğumlu. İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı&Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji bölümleri mezunu. Dostlar Tiyatrosu’nda Genco Erkal’ın yönetmen yardımcısı olarak 2009-2012 yılları arasında çalıştı. Ankara Üniversitesi bünyesinde Aime Césaire’in Tiyatrosu adlı yüksek lisans tezini 2014 yılında tamamladı
1988 Kadıköy, İstanbul doğumlu. İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı&Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji bölümleri mezunu. Dostlar Tiyatrosu’nda Genco Erkal’ın yönetmen yardımcısı olarak 2009-2012 yılları arasında çalıştı. Ankara Üniversitesi bünyesinde Aime Césaire’in Tiyatrosu adlı yüksek lisans tezini 2014 yılında tamamladı; doktorasını Çağının Tanığı Armand Gatti olarak 2019 yılında Ankara Üniversitesi bünyesinde tamamladı. Ankara Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalında 2012 yılından beri çalışmakta. AICT-Uluslararası Tiyatro Eleştirmenler Birliği tarafından verilen genç eleştirmenler seminerine İstanbul, Limoges ve Yaş’ta katıldı. Tiyatro eleştirileri online platformlarda, bloglarda, dergilerde yayımlanmakta.
Çalışma alanları frankofon edebiyat, frankofon tiyatro, türk tiyatrosudur.
Doç. Dr. Bülent Ayyıldız, 2012 tarihinden beri, Ankara Üniversitesi, İtalyan Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda çalışmaktadır. 2013 yılında yüksek lisansını aynı anabilim dalında tamamlamıştır. İtalyan Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda 2017 yılında İtalyan Edebiyatı Ve Öte Dünyaya Yolculuk (X.-XIV. Yüzyıllar) başlıklı tezini tamamlayar
Doç. Dr. Bülent Ayyıldız, 2012 tarihinden beri, Ankara Üniversitesi, İtalyan Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda çalışmaktadır. 2013 yılında yüksek lisansını aynı anabilim dalında tamamlamıştır. İtalyan Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda 2017 yılında İtalyan Edebiyatı Ve Öte Dünyaya Yolculuk (X.-XIV. Yüzyıllar) başlıklı tezini tamamlayarak doktor unvanını almıştır. Çalışma alanları arasında çağdaş ve klasik dönem İtalyan edebiyatı, İtalyan seyyahlar ve gezi edebiyatı, İtalyan polisiye, bilim-kurgu ve tarihsel romanı, Osmanlı İmparatorluğu ve İtalyan devletleri ilişkileri bulunmaktadır. Yurtdışında İtalya’da, Fransa’da ve Belçika’da alanına dair araştırmalar gerçekleştirmiş ve misafir öğretim üyesi olarak Università del Salento (Lecce-İtalya)’da üç ay süreyle ders vermiştir.
Klasik İtalyan edebiyatının önemli simleri Dante ve Petrarca’yı konu alan çalışmalar yayınlamış; Çağdaş İtalyan edebiyatı, özellikle de XX. yüzyıl İtalyan edebiyatının önemli isimlerinden olan Cassola, Pirandello, Alvaro, Svevo ve Calvino gibi yazarlar üzerine yayınlanmış pek çok çalışması bulunmaktadır. Ayrıca, Ortaçağ İtalyan Edebiyatı (2019, Çizgi) isimli bir kitabı bulunmaktadır. Polisiye edebiyat alanında ise “221b” polisiye edebiyat dergisinde düzenli olarak yazılar kaleme almaktadır.
Seyyahlar ve Türk-İtalyan ilişkileri özelinde Vekam (Koç Üniversitesi, Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Merkezi) bünyesinde “İtalyan Seyyahların Gözüyle Ankara: Ancyra, Angora, Ankara, Tarih, Tekerrür, Dönüşüm” araştırma projesini ile 2020 yılı araştırma ödülünü almış ve 2021 yılında adı geçen projeyi tamamlamıştır.
Mersin Turizm otelcilik meslek lisesinden sonra Akademi istanbul’da yönetici asistalığı bölümünden mezun oldu.
2002 yılında Beyazıt Öztürk’ün asistanlığı yapmaya başladı ve basın danışmanı olarak 7 yıl devam etti.
2007 yılında Cnn Turk kanalında 2 yıl “Nası Yani” adlı tv programının yürütücü yapımcılığını sürdürdü devamında Trt ‘de , Tv 8
Mersin Turizm otelcilik meslek lisesinden sonra Akademi istanbul’da yönetici asistalığı bölümünden mezun oldu.
2002 yılında Beyazıt Öztürk’ün asistanlığı yapmaya başladı ve basın danışmanı olarak 7 yıl devam etti.
2007 yılında Cnn Turk kanalında 2 yıl “Nası Yani” adlı tv programının yürütücü yapımcılığını sürdürdü devamında Trt ‘de , Tv 8 ‘de tv programı Genel Koordinatörü olarak televizyon kariyerine devam etti.
2012 yılında Menajerlik şirketini açarak oyuncu menajerliğini devam ettiriyor.
2015 yılından bu yana İstanbul ve Texas’da ikamet ederek çalışmalarını sürdürüyor.
Hacettepe Üniversitesi
Ankara Devlet Konservatuarı Oyunculuk Bölümü’nden
2004'te mezun oldu. Haliç Üniversitesi'nde İleri Oyunculuk Yüksek Lisansını 2006'da
tamamladı.
ICF Onaylı, BMP Mindfulness Koçluk Uzmanlık Programı,
Lacancı Forum Psikanaliz Semineleri,
Ankara Yaratıcı Drama Liderlik, Psikodrama Eğitimi
gibi programlara katıld
Hacettepe Üniversitesi
Ankara Devlet Konservatuarı Oyunculuk Bölümü’nden
2004'te mezun oldu. Haliç Üniversitesi'nde İleri Oyunculuk Yüksek Lisansını 2006'da
tamamladı.
ICF Onaylı, BMP Mindfulness Koçluk Uzmanlık Programı,
Lacancı Forum Psikanaliz Semineleri,
Ankara Yaratıcı Drama Liderlik, Psikodrama Eğitimi
gibi programlara katıldı.
Yaklaşık 22yıldır Ankara ve İstanbul’da tüm yaş gruplarına verdiği Yaratıcı Drama ve Oyunculuk eğitimlerinin yanı sıra Bireysel Seanslarla Kişisel Gelişim ve Farkındalık çalışmalarını Oyuncular Yönetmenler başta olmak üzere birçok alanda sürdürmektedir.
Türkiye’de ilk defa uygulanan
Mindfulness In Acting ©
{ Mindfulness Yaklaşımıyla Oyunculuk Eğitimi} yaratıcısı ve tek uygulayıcısıdır.
İstanbul Devlet Tiyatrosu ve özel tiyatrolarda oyunculuk ve yönetmen yardımcılığı,
Sinema ve tv dizilerinde oyunculuk ve senaryo yazım ekiplerinde yazarlık yapmıştır.
Irmak Kuyumcu 2006 yılından bu yana jonglörlük üzerinde çalışmakta ve bu teknikler üzerine dersler vermektedir. Müzik, ses tasarımı ve ritm ile jonglörlük disiplinlerini birleştirecek projeler üzerine çalışmaktadır.
2009 yılından bu yana ilgilendiği tap dansı ile ilgili farklı teknikleri içeren atölye, festival veya özel eğitmelere katılm
Irmak Kuyumcu 2006 yılından bu yana jonglörlük üzerinde çalışmakta ve bu teknikler üzerine dersler vermektedir. Müzik, ses tasarımı ve ritm ile jonglörlük disiplinlerini birleştirecek projeler üzerine çalışmaktadır.
2009 yılından bu yana ilgilendiği tap dansı ile ilgili farklı teknikleri içeren atölye, festival veya özel eğitmelere katılmış ve katılmaya devam etmektedir.
2008'den itibaren Kabile Alternatif Performans Sanatları ile çalışmış, 2016 yılında ise Dok Sirk Kumpanyasının ana kurucularından olmuştur. 2013 senesinde çalışmaya başladığı Çadır Stüdyo ekibiyle birlikte pek çok sahne üstü ve sahne arkası projelerde ve tasarımlarda görev almıştır.
2021 yılından itibaren ise Kalamarcık Production ile birlikte Sbcs stüdyosunun ana kurucularından olup eğitim, antrenman ve performanslarına burada devam etmektedir.
Önceki yıllarda verdiği atölye çalışmalarının da yanı sıra 2015 yılından itibaren düzenli olarak tap dansı dersleri vermektedir ve 2018-2019 yıllarında yapılan Tap-In-Ist İstanbul tap dans festivalinin ana organizatörüdür.
Close up / Koffi Kwahulé / Hokuscorpus 2022
ARAMIZDA
Koffi Kwahulé’nin 2020’de tek erkek oyuncu için yazdığı Close up metni öncelikle yapısal açıdan yazarın kendine has biçimi dolayısıyla başka bir anlatım, bakış ve biçim öneriyor. İnsanın yaradılışından bu yana erkeğin temsil ettiği bütün arketiplere yakın plan yapıyor. Daha derine inmek istiyor. Bunu, daha önce oyunlarında ve romanında da kullandığı, yazıldığına göre insanların yoldan çıktığını, artık lağımda yaşadıklarını anlatmak için bir sene bok içinde yaşamını sürdüren peygamber Ezekiel’in isimini verdiği bir katil, tecavüzcü, pedofil ve nekrofil aracılığıyla gerçekleştiriyor. Ezekiel bir nevi sanatçı ve artık tecavüzlerle geçen yıllarda taslağını hazırladığı o baş yapıtını yaratmak istiyor. En büyük dileği de hikayesini, hiçbir telif ücreti kabul etmeden, sadece “anlatmak adına, bir şey kanıtlamak, kendisini savunmak için değil”, Hollywood ile paylaşarak, “ Anne, kedi, baba, köpek, çocuklar, kırmızı balık”ın ekran karşısına geçip izleyebileceği bir aile filmi çekilmesini sağlamak. O sıradan biri, aramızda, bizimle aynı kırmızı ışıkta bekliyor, aynı meyhanelere gidiyor, aynı cenazelerde ağlıyor, aynı tap dansı kurslarına gidiyor.
Kadının öldükten (öldürüldükten) sonra bile bozulmaya çalışılan bedeni sahnede, aynı anda bir canavar, katil, iyi eğitimli bir oğul, kurban, sanatçı, peygamber olan bir erkek tarafından, sadece dil ile ele alınıyor. Dilde kabul ettiğimiz ve normalleştirdiğimiz kadının erkek tarafından bozulan bedeni, imajı, yeri kaçacak hiçbir yer bırakmadan irdeleniyor. Cesaretli tınılara gitmekten çekinmeyen, her paragrafın başka bir sese dönüştüğü “klasik jazz” metni olarak Close up, erkeğin, erkekliğin, erkek egemen sistemin kara deliğine giriyor. Kadının bu savaştaki yerini, neye inandığını/inandırıldığını, fantezilerimizdeki yerini, erkek beyinindeki varlığını sorguluyor.
Ezgi Coşkun
BÜLENT AYYILDIZ
Bir seri katilin psikolojisini günümüz dünyası ile harmanlayan çok katmanlı bir oyun ile karşı karşıyayız. İnsanlık tarihi kadar eski bir olgu olan cinayetin, çağdaş dünyadaki yerine ilişkin bir sorgulama sunuyor izleyenlere Koffi Kwahulé.
Birbiri içerisine geçen olaylar, mekanlar ve kişiler, yalın bir anlatımla seyirciyi etki altına alıyor. Bir an için gerilim, korku, belirsizlik, şüphe ve tekinsizlik insanı sarmalarken, bir sonraki anda merak duygusu tüm sahneyi ele geçiriyor.
Bir seri katilin, cinayet serisini sadece bir bireyin hikayesi olduğuna değil, tüm bir insanlığın yozlaşmasının hikayesi olduğuna tanık oluyoruz. Suçun, suçlunun, bireyselin ötesine geçmesi ve tüm toplumu işaret eden, insanlığın kimi zaman hastalıklı kimi zaman takıntılı kimi zaman ise tekinsiz davranışlarının altını çiziyor bu oyun. Belki de her ana her varlığa her mekana hükmeden tekinsizliktir insanı meydana getiren. Kim bilir?
ECE YASSITEPE AYYILDIZ
CLOSE UP
Koffi Kwahulé benim severek çalıştığım Frankofon yazarlardan bir tanesi. Ezgi’nin bana metni ilk gönderdiği zamanı hatırlıyorum. Tıpkı bir origami gibi açılan hikayenin aslında Koffi’nin her zaman yaptığı metod olduğu nasıl aklıma gelmedi diye düşünüyorum. Ama gerçekten kendi aramızda da konuştuğumuz gibi, Koffi bu 😊 Ne yapacağı az çok kestirilen bir yazar, ama her oyunu sürprizlerle dolu. Sıkışmışlık hissi, takip edilme hissi, korku hissi egemen burada. Başkahramanımız, belki bir psikopat-hayır belki de değil kendisine göre-sadece keyfi olarak yaptığını söylediği bazı şeyler var. İnsanların hassas noktaları var, nefrete dönüşen hassas duyguları… Elbette birileri birilerinin kurbanı oluyor bu hayatta. İşte bunun örneklerinden birini görüyoruz Koffi’nin oyununda.
Bir yandan, provada kahramanın rolünde Ulaş Akşit ile göz göze geldiğimiz an, işte tam « O » dedim. Bakışlarıyla etrafa korku saçan, « acaba bana bir şey mi diyecek ? » dedikten sonra bir an göz temasınızı yitirmek istediğiniz kişi nerelerde yaşıyor dersiniz ! Üst komşunuz mu, yoksa otobüste yanınıza oturan kişi mi ? Ya da belki gece karanlığında eve koşar adımlarla gitmeniz gerektiğini ( !) hatırlatan bu bakışlar olabilir mi ?
Close-up, oyunun adından da anlaşıldığı üzere bir yakın çekim, bir bakış, bir bakışma, iki çift göz hatırlama, korku, kaçma isteği, acıma, çaresizlik, nefret hisleri uyandırıyor. Duygu yoğunluğunun yanı sıra, oyunun her ilerleyen dakikasında Koffi’nin daha da şaşırtıcı olması belki de oyunun dinamiğini oluşturuyor.
Çok keyifli bir oyunun parçası olmanın mutluluğu var bende, keşke daha çok bir arada olabilseydim dediğim çok güzel bir ekip var güzel kalpli insanlardan oluşan… O zaman nicelerine diyorum 😊 Ve elbette alkışı bol olsun 😊
Hande Cedimoğlu
Koffi Kwahule ‘yi Ezgi (Coşkun)’ nin farklı dönemlerde yaptığı çevirileri üzerinden bir araya gelmiş ‘insanlar ve şeyler’ sayesinde tanıdım. Önceleri genel izleyici, amatör oyuncu ve gündelik düşünür sıfatlarımla… Şimdi ise Close Up ‘ın sahne tasarımcısı sıfatının bende tetiklediği ‘ekstra duygusal uygulamacı’ halimle…
Koffi, bu oyunla bana, kuram-zaman-mekan girdaplarının içinde her an yeniden yaratımı yeniden ölümü hatırlatan yüzleşmeler yaşattı. Ben, her şey (canavar, katil, tecavüzcü, oğul, kurban, sanatçı, peygamber) olan tam bir erkek ben; erkek tarafından öldürülen, öldükten sonra bile bedeni, konumu hep yeniden bozulan kadın ben, bir şey kanıtlamak, kendisini savunmak için değil sadece anlatmak adına’ bir başyapıt yapacağına inanmış, varlığını buna adamış sanatçı ben, Hollywood ben, göç ben, öteki ben, Ezekiel ben…
Tasarım sürecinin başında -ilahi bir zamanlamayla- gittiğim Mardin’de dolayısıyla Dara Antik Kenti’nde iz sürmeye başladım. Üzerimdeki -hala devam- etkisini yazdığım blog yazımı burada da paylaşmak istedim. Tabii ki ‘sadece anlatmak adına’ ... Teşekkür ederim.
‘Ezekiel, Close Up** oyununun tek kahramanı(?!), şahane bir erkek. Onuruna düzenleyeceğim ‘ışık-dekor-hareket’ partisi için kendisiyle antik kentte buluşuyor olmamıza hala inanamıyorum. Güneş tepede beni emcüklerken, daha adını ‘Büyük Galeri Mezar’ tabelasında gördüğüm anda, içim kamaşıyor. ‘Kaya nekropol alanında, boyutları, planı ve iç düzenlemesiyle en dikkat çekici yapı, tamamen ama kayaya oyularak düzenlenmiş olan’ falan filan, falan filan… ‘anıtsal girişin alınlığında bitkisel süslemeler ile birlikte dinsel sahneler işlenmiştir. Kutsal kitaplarda ‘ruhlara nefes verilmesi ve yeniden dirilişinin’ canlandırıldığı Ezekiel…’ İşte o.. En beylik cümlelerde aradığım, en sevdiğim... Yoksa uzun zamandır erkeksiz olmamla hiçbir alakası yok.
Bir turist kafilesine dahil oluyorum. Hiç yapmayacağım şeyleri bana yaptırıyor. Birlikte mezarları geziyoruz. Yüksek tondan, inanmış, net anlatımıyla rehber beni daha da gaza getiriyor. Onun sesi asla böyle değil ama refleks olarak ses kayıtları alıyorum. Söylediklerini, 528 HZ formatında DNA’ma işletmekten başka aklıma bir şey gelmiyor. Ait olmadığı kafilesi ile çıkışta fotoğraf çektirmek durumunda kalıyor. Böylesi durumlar için yaratılmış. Tek ‘tap’ le Güneş ve bulutlar, en uygun açılarında hazır bekliyorlar. 3-2-1.. Ezekiel!
Sonra, adlarını ve konumlarını hatırlamadığım, ‘deep throat’ iki sarnıca iniyoruz. Doğal ışık hüzmelerinde sevişiyoruz. Yapay olanlarında, o kendini okşuyor, ben izliyorum. Birileri varmış, yokmuş umurumuzda değil. (Tabii ki benim umrumda. Mesleki deformasyon. Oyuncuyu, dekorun oyuncuya ve oyunu sunacağımız mekanlara entegrasyonunu, demonte olacağı ama öyle durmayacağını, falan… Hepsini düşünüyorum. Oyuncu-izleyici-katılımcı iletişimini vs) Kafayı biraz boşaltır gibi oluyorum, boşlukta dans ediyoruz. Yok, edemiyoruz. Benim aklım, sonraki hafta gireceğim sınav konularında. Boş mekan, ‘boş/serbest zaman yönetimi’ vb kendimi daha fazla zorlamadan, kendimi soktuğum yerden çıkıyorum. Ezekiel da ortadan kayboluyor.
Zemzem’e, görüşmelerini yapacağı köye eşlik etmenden önce ağaç dibi bir kahvede dinleniyorum. Menengiç style, yeniden doğuş hikayemi burada yazıyorum:
Günün ilk ışıklarının üzerimdeki ağırlığıyla, uyanıyorum. Hep doğmaya adanmış varlığına ve onun gibilere, yattığım yerden çapaklı bir hareket çekiyorum. Ona inat doğrulmadan, kombinimi seçmek üzere, sürüne sürüne cehennemin dibine iniyorum.
En güzel bayram kıyafetim, sevinç giysim… Hepsi uğursuz. Hepsini, itinayla yakıyorum. Dumanı ile en güzel yerlerimi parlatıyorum. Çatal dilimi önce pullu göbeğimde gezdiriyorum. Derinlerde çilek, patates ve kanın ayırdına varabilecek kadar seviyorum, kendimi. Şevkle seyrediyorum. Öyle tatlı gülüyorum ki, her yerde bu gülüşü arayacağım. Gözü olanın gözünü, çıngırağı olanın sözünü söküp, en güzel yerlerime uğur yapıyorum. Son bir dokunuşla, dilek dilemek için okşadığım saçlarımı, yoluyorum. Göz kapaklarım inim inim senfoni ama tek bir yaş akmıyor. Sürteceğim bu koca şehre kendimi göstermeye hazırım. Şov başlar!
Gördüğüm ilk kişinin ayaklarına kapanıyorum. Açık buğday, yarı çıplak bedeni, güneşle kapışıyor. Omuzlarına atlıyorum, kollarından kavrıyorum. Karşı koymaya çalışıyor. Bayılıyorum. O benim! Üzerine uzanıyorum. Şeklini alıyorum. Üzerinde dalgalanıyorum. Biraz sakinliyor. Kulak memesinden ensesine, omuz başlarından kürek kemiklerinin vadisine her noktasını öpüyorum. Her bir benine, izimi bırakıyorum. İzleri takip edip kuyruk sokumuna geldiğimde, hafifçe inliyor. Sert tepeliklerinde geziniyorum, hareketleniyor. Kaburgasının çeperlerine çarpan hayvanların kıvranışlarıyla coşuyorum. Her kıvrımının müziğiyle, her an, biraz daha onun olmaya dalıyorum. İnleyen nefesini içime çektikçe, çekiyorum ve en sonunda onu, nefessiz bırakıyorum. En derinde.. Ben, yüreğim vurgun yemiş, yüzeye çıkıyorum. Bu halimden nemalanmak isteyenler başıma üşüşüyor.
‘Kimsem yok‘, diyorum. 'Sen, yalnız bıraktıklarını hatırla’, diyor ilki. ‘Bana iftira ediyorlar’, diyorum. ‘Sen, iftira ettiklerini hatırla‘, diyor ikincisi. ‘Beni eziyorlar', diyorum. ‘Sen ezdiklerini hatırla’, diyor üçüncüsü. ‘Bu şehir bana düşman’, diyorum. ‘Sen, düşman olduklarını hatırla’, diyor üçüncüsü. ‘Bu benim işim değil’, diyorum. ‘Sen, zaman ayırmaya değer gördüklerini hatırla’, diyor beşincisi. Altıncısı, ‘hayatının boşa akıp gitmesini zevkle izleyeceğim.’ diyor. ‘Böyle bir hayatı istemiş olamam.’ diyorum. ‘Sen, sende olmayanı isteyemezsin. Sen tüm bildiklerin ve bilmediklerinle ivme alıp, şifa verirsin. Hatırla’, diyor yedincisi.
Güneş çoktan gitmiş. Karanlıkta ateşkes. Her bir parçam bu pis yedilinin ağzına layık. Onlar, hatırladıklarımı katık edip, beni yemeğe hazırlanırken, ben son bir hamle ile onları ve kendimi bir avazda yutuyorum. Pırıl pırıl tek bir damla yaşla, zirvedeyim. Şov biter!
Gecenin ışıklarıyla, yalnızlığımı yavaş yavaş sindiriyorum. Her gün kıyametimden yeniden doğuyorum. Bu benim, en kusursuz suçum.
BİR SERİ KATİLİN ZİHNİNE YAKIN PLAN: CLOSE UP
Alper Büyükbudak
Koffi Kwahulé’nin 2020 yılında kaleme aldığı, 2021 yılında Éditions Théâtrales tarafından yayımlanan tek kişilik oyunu Close up, yazarın caz müziğinin ruhunu temel alan kendine has anlatım biçimini geliştirerek sürdürdüğü bir oyun. Kendini Ezekiel olarak adlandıran bir seri katil, pedofil ve nekrofil üzerine inşa edilen bu tek kişilik oyun, Ezekiel karakteri üzerinden temsil edilen erkeklik kavramını ve erkek egemen düşünce yapısını sorgulamaya açar. Erkekliğin temsil ettiği tüm arketipleri gözler önüne seren Close up, adından da anlaşılacağı üzere bu arketipler üzerinden erkekliği, erkek egemen bir zihin yapısında kadının nasıl algılandığını ve nasıl bir yere sahip olduğunu yakın planda incelemektedir. Yazarın paralel kurgu tekniğinden de faydalanarak kaleme aldığı oyunda izleyici, şiddetinin kaynağını çocukluğunda arayan Ezekiel karakterinin zihninde ve anılarında çıktığı yolculukta vahşetini sanat olarak tanımlayan bu seri katilin insan kaçırmadan tecavüze, cinayetten ölü seviciliğe kadar faili olduğu birçok rahatsız edici olaya tanıklık eder.
Oyunda cinayetlerine ara verdiği üç yılın ardından yeniden harekete geçen Ezekiel’in son kurbanı olan Little girl için kendini cinayete hazırladığı sürece tanıklık ederiz. Bu süreç bizlere bir seri katilin zihnine yakından bakma fırsatı verir. Ezekiel’in zihninde ve anılarında çıktığımız bu yolculuk, Kwahulé’nin ustalığıyla insanlık tarihinde anlatılan ilk katile, Kâbil’e kadar uzanır. Olayların ve olguların toplumsal izdüşümlerini ustalıkla işleyen bir yazar olan Kwahulé, Ezekiel karakteri üzerinden modern toplumların barındırdığı şiddeti, ürettiği failleri ve bireyleri şiddetten koruyacağı vaadiyle insanlık tarihinde kendine yer bulan bu “büyük kapatılmanın” kalbindeki çürümeyi gözler önüne serer.
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.